29 Ocak 2014 Çarşamba

Aura Maryuuinkouga Saigo no Tatakai



Tür:  Okul, Romantik
Yayınlanma Tarihi: 13/04/2013
Film Süresi: 83 Dakika
Yönetmen: Seiji Kishi
Orijinal Hikaye: Romeo Tanaka
Firma/Stüdyo: AIC A.S.T.A.
Müzik: Michiru Oshima
Başlıca Seiyuular: Nobunaga Shimazaki, Kana Hanazawa…

Japonya’da bir akşam vakti ve şehrin göz kamaştırıcı ışıklarıyla hikâyemize başlıyoruz. Hava bulutlu ve birazdan yağmur yağmaya başlar. Bu sırada bir binanın çatısında ölümüne savaşmakta olan gizemli iki kişi… Modern Japonya’da hâlâ bu tür gizemli efsanevi olaylar gözden uzak şekilde devam ederken bunu ancak çok az kişi bilmektedir.



Tabii bu sadece hikâyemizin başlangıç kısmı… Ichiro Satou adlı kahramanımız, ortaokul döneminde fantezi dünyasına kendini fazlaca kaptırdığından okulda hor görülmüştür. Hele ki ailesi bu durumu bir türlü kabullenememiş ve bu olayın etkileri hâlâ üzerlerinde devam etmiştir. Ichiro ise ailesinin zorlamasıyla gerçek hayata yani normal bir insan olmaya çabalar. Lise hayatı onun için ideal bir başlangıç olacaktır elbette. Sınıfta gruplaşmalar çoktan başlamıştır bile. Herkes kendi huyuna en yakın olanla gruba dahil olurken gruptan gruba davet edilmelerde devam eder.  Satou da bu gözde gruplardan birine oldukça yakındır hatta.



Bir gün okulda notlarını unuttuğu için okula akşam vakti gider. Ancak orada hiç beklemediği biriyle karşılaşır. Geçmiş peşini bırakmak istemiyordur adeta… Gördüğü şey bir kızdır ve oldukça tuhaf giyinen bir kızdır. Kendisine “Araştırmacı” diyen bu kız söylediğine göre “ejderha ile bağlantılı” bilgiler bulmak için buraya gelmiştir. Satou bu kızdan yani aslında hâlâ içinde var olan eski duygulardan dolayı bu görevde ona yardım edeceğini söyler. Gizemli kızımız ise buna pek sıcak bakmaz gibi, ama bir eşyasını Satou’ya bırakmayı da ihmal etmez.



Öte yandan Satou’nun sınıfındaki gruplaşmalar devam ederken en gözde gruplardan bir davet alır ve artık tamamen normal bir hayat onu bekliyordur gibi gibi… Bu “gibi gibi”ler Satou’nun dün akşam tanıştığı kızın sınıfa tuhaf kıyafetleriyle girip Satou’nun cebinden kızın bıraktığı eşyayı ona verdiği anda altüst olur. Bu olaydan sonra sınıf öğretmeni, Satou’ya o kadar kötü bir görev verir ki Satou’nun bunu yapması olası bile değildir. Ancak öğretmenin elinde korkunç bir kozu vardır: Satou’nun geçmişi… Satou’nun bu görevi yapmaktan başka bir şansı kalmamıştır. Görevi ise sınıfında bir öğrenci olan, ama okula hâlâ gelmeyen bir öğrenci hakkındadır. Bu öğrenci de ona yardım edeceği, ama sonradan onu terslediği kız Ryouko Satou’dan başkası değildir. Satou geçmişini ne kadar acı çekerek bırakmışsada, daha üstünden çok zaman geçmeden kendisiyle aynı fantezi dünyasında yaşayan birine göz kulak olmak onun için oldukça zor bir deneyim olacak gibi görünmektedir. Dahası sınıftaki gruplaşmalardan dolayı Satou’nun işi zordan çok imkânsız gibidir.



Konuyu böyle tanımladıktan sonra geçelim bana göre nasılmış bölümüne. İlk savaş bölümünden sonra içerik bölümü geçerken kısa kısa sahneler gösteriliyor ve bu esnada çalan fantastik bir müzik sizi bekliyor. O kadar güzel ki izlerken “Vay çok heyecanlı hoş bir film” olacakmış izlenimini veriyor. Ancak bu kadar ümitlenmeyin derim. Tabii bu kişiye göre değişir. Hikâye aslında bazı yerlerde romantik-komedi filan denilmiş, ama bana göre içten içe dramı barındırıyor. Nedeni ise Satou’nun kendini fantezi dünyasına fazla kaptırması sonucu okulda olan sorunları ve ailesinin bu durumu öğrendikten sonra ona olan davranışları. Satou kendisini o kadar zorlamış ki normal bir hayat yaşayabilmek için ve birden unutmaya çalıştığı geçmişi kendisine karşı kullanılarak bir kıza bakıcılık yapmak zorunda kalıyor. En önemli nokta ise bu kız onun geçmişinde yaşadıklarının aynısını yaşıyor olması zaten. Ailesi ise tedirgin bir şekilde çocuklarının hâlâ o eski düşünceleri barındırıp barındırmadığı hakkında endişelenerek günlerini geçiriyor ve bu durum Satou’nun gözünden kaçmıyor. Bu dram sadece Satou için değil, aynısını Ryouko’da yaşıyor. Bunu son sahnelerde göreceksiniz. Ayrıca Satou’nun sınıfındaki diğer öğrencilere uygulanan zorbalıkta da bunu göreceksiniz. Diğer öğrenciler derken neyi kastediyorum peki? Sınıfın yarısı kendini fantezi dünyasına kaptırmış öğrencilerle doludur çünkü. Yani Satou’nun kaçmaya çalıştığı şey onun gözü önünde ve fazlasıyla bulunmaktadır. Bir de tuhaftır ki bir olaydan sonra bu çatlak öğrenciler Satou’yu liderleri gibi görmeye başlarlar. Satou için inanılmaz bir vasıf olsa gerek bu… Zorbalık eden kısımdan söz edelim azıcık… Bu grup ise Satou’yu önceden kendi gruplarına davet eden gruptan başkası değildir. Bu havalı görünen grubun aslında ne kadar dengesiz bir grup olduğunu da izlerken göreceksiniz.


Bu arada Ryouko’nun ailesi aklıma takıldı film boyunca. Nasıl bir aile bu şekilde okula gitmesine izin verir çocuğuna? Onu bıraktım gün boyu ne yaptığınada mı dikkat etmez? Evet, biliyorum yaşadığımız dünyada ilgisiz aile çok… Bu yüzden bu soruyu genel olarak sorduğumla kalıyorum…

Çizimlere gelecek olursam çizimler oldukça güzeldi. Filmin ilk şehir tasviriyle karşımıza çıkışından savaş sahnelerine kadar izlemeye değer bir görsellik sunuyor. Daha sonra ise Ryouko’nun giydiği ve taşıdığı şeyler o kadar sıradan tasarlanıp çizilmişti ki bana göre “cuk” oturmuş buna denir. Aslında normal bir kız ve elinden geldiğince giysilerini ve eşyasını tasarlayıp yapmış. Yani böyle mükemmel bir giysi filan tasarlansaydı oldukça tuhaf karşılanabilirdi. Normal bir insana göre yani.

Ayrıca… Bu tarz, harika bir seri arıyorsanız eğer: Chuunibyou demo Koi ga Shitai! Bu seride de yer yer dram olmasına rağmen komedi tavan durumdadır. Romantizm de cabası…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder