22 Kasım 2014 Cumartesi

Durarara!!


Yıl: 2010
Bölüm Sayısı: 24+2
Bölüm Süresi: 24 Dakika
Yayın Şekli: TV
Tür: Aksiyon, Suç, Okul, Seinen, Doğaüstü Güçler, Drama
Yönetmen: Oomori Takahiro
Orijinal Hikâye: Narita Ryougo
Firma/Stüdyo: Brain`s Base

 Mikado Ryuugamine taşrada büyümüş sessiz sakin bir çocuktur. Çocukluk arkadaşı Kida Masaomi'nin onu yaşadığı şehire davet etmesiyle liseyi okumak için Ikebukuro'ya gitmeye karar verir. Kida, Mikado geldiği gün yaşadığı şehri anlatmaya başlar ve onu bu şehir hakkında uyarır. Zira şehirde bir sürü tuhaf olay olmaktadır. İçecek makinelerinin havada uçuştuğu bu şehirde, farklı renklere ayrılmış çeteler vardır: Sarı peçeliler, mavi kareliler vs gibi. Ancak en son çete olan Dollars grubu kendini renksiz olarak ifade etmekte ve diğer çetelerin aksine liderinin kim olduğu bilinmemektedir. Bu çeteleşmelerin dışında şehirde insanüstü güçlere sahip olan kişilerde bulunmaktadır ve bunlardan biri de kesinlikle başsız siyah motorsiklet sürücüsüdür. Mikado sessiz sakin yaşadığı hayatına yeni renkler katacağı bu şehire arkadaşı Kida ve ilk görüşte aşık olduğu Anri Sonohara ile klasik ama güzel bir şekilde adım atmış olur.


Uyarı!: Baccano izlemeden bulaşmayın sakın =P Hehe şaka şaka bulaşın, ama bence ilk önce Baccano'yu izleseniz iyi olur. Zira ilk Baccano çıktığından olayların neden böyle tuhaf bir şekilde olduğunu anlamış olursunuz. Evet, Baccano'daki gibi olaylar kesinlikle tuhaf bir şekilde anlatılıyor. İlk başta hikâye anlatılıyor ucundan, sonra geriye gidiliyor falan filan. Bunu serinin sonuna kadar bu şekilde izleyeceksiniz ve o yüzden ona göre aklınız başınızda olarak seriye başlayın. Sonra nereyi kaçırdım diye kendinize devamlı sorarsınız. Ancak Baccano kısa olduğundan mıdır nedir bilemedim Baccano'yu daha çok sevdim.


Durarara 24 bölüm ve olayları yaya yaya anlattıklarından seri boyunca bolcana sıkılabiliyorsunuz. Ayrıca olaylar esnasında çalınan müzikler beni öldürdü diyebilirim. Acayip depresif, sıkıcı vs vs... Her neyse buna rağmen sonlara doğru açılan serimiz sizi kesinlikle tatmin edecek cinsten harika bir yapım oluyor... Neyse neyse konuya dönecek olursak oldukça güzel bir hikâyesi var. İki eski arkadaş bir araya geliyor ve sonra buna bir kız ekleniyor ve tam olarak olmasa bile bir aşk üçgeniymiş gibi gösteriliyor. Tabii bu sadece öylesine gösteriliyor. Aslında kimin kimi sevdiği filan belli. Dahası önemli olan burada üç arkadaşın sıradan hayatlarına devam ediyormuş gibi görünmeleri. Halbuki bu baştan beri palavra =P Var ya bu üçü ne hinler =P Tabii bunu yazmak istemem şimdi, yoksa bolca sövülürüm herhalde =P Ayrıca hikâyenin bu üçünün merkezindeyken etraftaki kopuk tiplerin bile bu üç gençle bağlantılı olmaları gerçekten takdire şayan. Hani sıradan bir hayattı?! Hehe bunu geçelim şimdi...


Serinin ilk yarısı ilk ve asıl karakterimiz olan Mikado'nun hikâyesi etrafında gelişiyor. Bu sırada şehirdeki kopuk karakterlerin hikâyeleri anlatılıyor. Yani geriden geriden hikâyeyi toplayarak ikinci yarıya geçiliyor. İkinci yarıda ise diğer iki ana karakterimiz olan Kida ile Anri'ye sıra geliyor. Ve sonunda tabiri caizse tüm taşlar yerine oturuyor. Şehirdeki kopuk karakterlere gelmeden önce hikâyenin sanal dünyayla olan bağını anlatış olayını gerçekten sevdim diyebilirim. Hatta Dollars adlı gerçek bir site yapmışlar ve girip baktım. Açıkcası girdikten sonra çok mutlu oldum! =P Tabii bunu dört yıl sonra izleyip şimdi girmek pek o anın heyecanını yaşatmadı ama neyse =( Girip bakmanızı tavsiye ederim tabii =P


Bu arada hikâyenin diğer temaları olan yalnızlık, korku gibi duygular açısından da gerçekten kurguya iyi işlenmiş. Şu dünyada kim yalnız olmak ister ki? Açıkcası ben yıllar boyunca yalnız kalabilirim orası gerçek*-* Elimde imkânlarım varsa eğer değmeyin keyfime =P Ama maalesef imkânlarım yok :D Her neyse insanlar yalnız kalmaktan, sevilmemekten veya dövülmekten korkar. İnsan olmamızın yanlarından biridir bu korku... İşte hikâyemiz bunları işliyor diğer yandan. Ayrıca ayrıca sıkıcı bir hayatınız var ve buna renk katmadan duramayan bir yapınız var. İşte bu durum bile var hikâyenin içinde... Buna Izaya adlı karakterimiz tam uyuyor olsa gerek! Ve Izaya demişken karakterlere gelip bitirelim yazıyı bari =P Hım hangi karakter olsun... Azdan çoğa gidelim :D


Simon, siyahi bir Rusyalı =P Hem Rus hem Siyah :D İlginç bir karışım, ama cidden harika bir karakter kendisi =) Patronu ile birlikte Rus suşisi satıyorlar ve her bölümde kendisini görmeniz mümkündür. Ayrıca Shizu'ya denk gücü vardır...


Shinra ise yeraltı dünyasının doktorudur =P Shinra mı çatlak babası mı çatlak derseniz babası derim sanırım =P Hoş Shinra'da babasından aşağı kalır değil tabii. Düşünsenize kafası olmayan bir varlığa aşık kendisi daha ne olsun =P Ancak babasını görünce kesinlikle babası dedim... Shinra'nın seri boyunca pek etkisi olmasa bile kendisi gibi ilginç olaylara şahit olan birisi...


Celty veya Selty ise hikâyenin ana karakterlerinden biridir. Efsanevi başsız sürücüdür kendisi çünkü =P Dullahan efsanesinin gerçek hali gibi bir şey. Detayları araştırın derim sadece =P Fıstık gibi bir vücuda sahip olduğundan mıdır nedir Shinra ona deli gibi aşık. Celty'nin de onda gönlü olmasa onunla birlikte yaşamazdı dahası :D Hoş sonlara doğru güzel şeyler oluyor, ama neyse =P


Shizu, hani içecek makineleri havada uçuşuyor ya işte onlar bu adamın eseri. Hani harika ötesi bir kuvvete sahip ve nedense içinde bitmek bilmeyen bir sabırsızlık var ve insanlar herhangi bir nedenden ona dik dik baksa veya istemediği biri yanında konuşsa sabırsızlanıp içindeki ateş kabarıyor ve kavgaya tutuşuyor. Serinin can damarlarından biri kesinlikle =P


Izaya işte Shizu'nun can düşmanı =P Her ne kadar Shizu'yu her defasında öldürmekten bahsetse bile sanki onu öldürmek değil amacı sadece kızdırmak. Seri boyunca ikilinin kavgalarını izlemek güzel oluyor =P Shizu ise liseden beri Izaya'dan nefret etmektedir. Elinde olsa onu öldürecek, ancak Izaya, Shizu ile kafa kafaya dövüşebilecek biri olduğundan bunu her defasında başaramaz. Izaya ise Shizu'yu kızdırmak ve canı sıkıldığı için şehiri karıştırmak için elinden geleni yapar. Evet, bütün hikâye aslında bu Izaya denen çatlak gencin başının altından çıkıyor. Sebebi ise dediğine göre sıkılması ve insanları sevmesi. İnsanları sevdiği için onlarla oyuncakmış gibi oynuyor. Dahası bunu acayip bir şekilde mantık çerçevesinde yapıyor. Yani şeytani mantık diyelim şuna. Yoksa yaptıkları zira çok iyi şeyler değil. Bazıları dışında.

Kısaca... İzleyin derim =P Serinin devam sezonları 2015'de çıkacakmış. 3 sezon gelecekmiş sanırsam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder